Sayfalar

7 Ekim 2012 Pazar

Bir Çarşı Varmış, Şovu Çok Severmiş



Yıl 2012, hala Tümer'in Fener'e gelişini hazmedemeyen Beşiktaşlılar var. "Futbolcu olduğumu Fener'de anladım" dedi diye mi?

10 sene üst üste Fener'den gönderilen futbolcuları toplayarak 1 şampiyonluk gören takım Beşiktaş. O adamların hiç b
iri Fener'i satmadı!

"İki kupayı unutma, vefasızlık yapma Çarşı!" Sonra Tüpçü'ye muhalif takıl Çarşı. Milli maça bile Fener'e küfretmek için giden Çarşı!

Trabzonspor'un "alın teriyle" kazandığı şampiyonluğu kutlasana Çarşı! Reklam kokan Çarşı!

Geçen sezon Fenerbahçe Tribünü'nde "Beşiktaş Taraftarı Kadıköy'e Gelsin" pankartı açılırken deplasman yasağına sessiz kalan Çarşı!

"Bestem çalındı yeaaa :'(" diye ağlayarak M. Ali Birand'tan medet uman şovmen Çarşı!

2 Eylül 2012 Pazar

Sivasspor 0-0 Fenerbahçe (Süper Lig 3. Hafta)



Türk insanının futbol bilgisi, bu sezon çok çok kötü performans gösteren G. Gönül'ü göremeyip ihaleyi Selçuk ve H. Ali'ye yıkacak kadardır. Gökhan Gönül'ü örnek olarak verdim. Elbette takım olarak formsuz ve henüz sezona hazır olmayan futbolcular var. Ama benim için Gökhan hayal kırıklığı şu anki performansıyla.


Fenerbahçe'nin bu sezon attığı 13 golün 5'inde ya asist, ya da asistin asistini yapan Selçuk'un imzası var. Buna rağmen çok çok daha iyisi olmalı orta sahamızda bu da bir gerçek.

Hep derim; Selçuk'un kadroya giremediği kadar güçlü bir orta saha kadromuz varsa Fenerbahçe başarılı olur. (Zico dönemi: Aurelio-Appiah) Futbolda orta sahası güçlü olan başarılı olur. Xavi-İniesta olmadan Barcelona'da Messi bu kadar başarılı olabilir miydi?

Aylardan beri Emre'nin gidişiyle beliren orta sahadaki yetersizliğe transfer yapmamak intihardır. Muhtemelen bugün yarın bir orta saha transferi açıklanacak. Ve bu mutlaka takıma katkı yapacak isim olacaktır. Ama vereceği katkı 1-2 ay önce takımda kaos ortamı yokken vereceği katkıdan daha düşük olacaktır.

Benim şu ana kadar gelen olumsuz skorlara rağmen bu takıma ve teknik ekibe güvenim tam. Her sezon olduğu gibi transferlerin Avrupa Kupalarına katılıp katılmamamıza göre şekillenmesi ve geç kalınması, sezona kötü bir başlangıç yapmamıza neden oldu.

Kaybedilen puanları elbet arayacağız ama bu takım günbegün daha iyiye gidecektir.

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Cristian Oliveira Baroni ve Orta Saha Kurgusu



Atıyorum Valencia
'da oynasaydın dört gözle bekler olurduk seni Baroni. Şimdi değersizsin bizim için.. 


Baroni'yi değersiz kılan orta sahamızda iki kişiden biri olarak oynuyor olması. İkili değil de üçlü orta sahamız olsa iki mücadelecinin içinde topu iyi kullanabilen Baroni takımın vazgeçilmezi olur. Geçen sezon Emre-Selçuk-Baroni orta sahası ile çıktığımız maçlarda olduğu gibi. 

Şimdi "topu iyi kullanamıyor‚ yanına arkaya pas veriyor" diyenler de çıkabilir. Bu tamamen bir ezber. Baroni gerçekten ayağına aldığı topu pozisyon oluşturabilecek en olumlu bölgeye atmaya çalışıyor‚ bunu iyi de beceriyor. Ama yapısı gereği‚ belki de Brezilyalı oluşundan rakibi kovalama gibi bir alışkanlığı yok. Bu da orta sahamızı kalabalık tutmadığımız sürece Baroni o ikiliden biri oldukça bizi kanser etmeye devam eder. 

Mevcut oyunculara göre: 

Volkan / GG-Yobo-Egemen (sakatlığı düzelince Serdar düşünülebilir)-Hasan Ali / Baroni + Topuz‚ Topal‚ Selçuk´tan ikisi / Krasic‚ Kuyt‚ Sow‚ Alex‚ Stoch´tan üçü. 

Bu kadro yapısıyla kesinlikle 4-3-3 oynamalıyız. Stoch‚ Kuyt‚ Krasic‚ Sow gibi gole yakın‚ yaratıcı adamların olduğu 11´de, Alex'siz sistem artık denenebilir. Hem de en kısa sürede. 

Umarım yarın ki Moskova maçında... 

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Türk'ün Sembolü Fenerbahçe




Şampiyonlar Ligi 3. Turdaki rakibimiz Vaslui'nin Başkanı Adrian Porumboiu: "Osmanlı'yı yendik, Fenerbahçe'yi de yeneceğiz!" demiş.

Bu Türk düşmanlığı dolu bakış açısını George Hagi'den biliyoruz biz. "Zamanında onlar bizi sömürdü, ben de onların parasını yiyorum" diyerek Galatasaray'a Romanya'nın apaçilerini doldurup kazıkladığına çok defa şahit olmuştuk.

Bir de dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. Panatinaikos, Paok, Vaslui v.b. Türk düşmanlığı yapan takımlar bu düşmanlıklarını Fenerbahçe ile eşleştiklerinde yapıyorlar. Diğer takımlarla araları iyi oluyor nedense?

"Türk'ün kalbi seninle atar..."

19 Temmuz 2012 Perşembe

Fenerbahçe 1-1 MTK Budapeşte (Hazırlık Maçı)


Yaklaşık 2 aylık hasret 2 asır gibi gelir Fenerbahçeli'ye. Millet Fenerbahçe'ye aç. Her kafadan yorumlar çıkması doğal. Hazırlık maçında skordan çok takımın yeni sezon için oyun bazında verdiği güvene değinmek gerek. Takım pas trafiğini arttırmış (tahminim en az 600'dü), daha da iyi olacağı düşüncesindeyim. Takım daha da bir takım olacak gibi yeni sezonda sadece futbolla ilgilenerek.

"Ben hazırım" diyen futbolcular da vardı, "ben zaten hep hazırdım" diyeni de; Alex De Souza gibi. Yıllandıkça güzelleşen şarap misali. Dört dörtlük oynayanlar da vardı
 Hasan, Gökhan, Serdar gibi. Pas trafiğine ayak uyduramayıp o tatlı oyunu bozan da vardı Mehmet Topuz gibi.

2 asırlık hasretten sonra Fenerli'nin dilinde olumsuz da olsa yaparken zevk aldığı aşikar olan yorumlar vardı elbette. 
"Futbol basit bir oyundur, basit futbol oynamak zordur" der Cruyf. Bu basit oyunun profesörü de çok oluyor doğal olarak. Ordinaryüs'ü tek.
Recep ve Salih beklentilerden fazla umut verici. Gençler her zaman hayalleridir Fenerbahçeli'nin.  Salih ne Emre, ne Alex, ne de başkası gibi değil, onlar gibi kendine has tarzı olan bir oyuncu. Rıdvan'ı ucundan izledi bizim nesil, Recep'i tam izlesin temennim. 

İlk gol Alex De Souza'dan. 2012-2013 sezonu hayırlı olsun.. 

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Okyanus Ötesinde Dahi Türk'ün Kalbi Seninle Atar


Londra'da düzenlenecek 2012 Yaz Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil edecek sporcuların yaklaşık %30'u (72 sporcunun 20'si) Fenerbahçe SPOR Kulübü'nün sporcusudur.

"FENERBAHÇE TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR!"

İşte onlardan bazıları: (Adını yazamadıklarımdan özür diliyorum)

1 - Fatih AVAN - Atletizm
2 - Nevin YANIT - Atletizm
3 - Karin Melis MEY - Atletizm
4 - Burcu AYHAN - Atletizm
5 - Gülcan Mıngır - Atletizm
6 - Hüseyin ATICI - Atletizm
7 - Halil AKKAŞ - Atletizm
8 - Gamze BULUT - Atletizm
9 - Tuğçe ŞAHUTOĞLU - Atletizm
10 - Yeliz KURT - Atletizm
11 - Fatih ERYILDIRIM - Atletizm
12 - Adem KILIÇCI - Boks
13 - Ferhat PEHLİVAN - Boks
14 - Yakup ŞENER - Boks
15 - Melek HU - Masatenisi
16 - Eda ERDEM - Voleybol
17 - Nilay ÖZDEMİR - Voleybol
18 - Nazlı Çağla DÖNERTAŞ - Yelken
19 - Alican KAYNAR - Yelken
20 - Demir ATASOY - Yüzme

* BJK‚ 0 (sıfır) sporcuyla Türk sporuna geleneksel katkısını sürdürüyor.
* GS‚ 1-2 yüzücü gönderiyor.
* TS, Fenerbahçe'li sporcuların alacakları madalyalara talip (atletizm‚ voleybol falan ne demek diye sözlüğe bakmayı ihmal etmiyorlar)

Not: 2012 Yaz Olimpiyatları, 27 Temmuz - 12 Ağustos 2012 tarihleri arasında İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenecektir.

18 Mayıs 2012 Cuma

Nostaljik Forma Reklamları




Üç büyüklerin forma reklamları adeta Türkiye 'nin ekonomik gelişiminin de ne yönde seyrettiğinin bir göstergesi. 80'lerin başında bankerler formaları kaparken 80'lerin ikinci yarısından itibaren iki kamu bankası öne çıkıyor. Son yıllarda ise GSM şirketleri öne çıkıyor. Ancak bugün birçok firmadan eser kalmadı.

Forma aşkından gayrısına meyletmeyen taraftarlar dahi, geri dönüp baktıklarında gönül verdikleri takımlarının formasının göğsünü süsleyen reklamlara tebessümle bakarlar...

Forma reklamlarına bakarak memleketin ekonomik gidişatına ilişkin tarihsel anekdotlar tutmak mümkündür.


Peki "Neyi anlatır forma reklamları?" "Göğsünü gere gere " gezmek ister ya insan; takımlar da sahaya öyle çıkmazlar mı; göğüslerini gere gere .. İster istemez, o formaların göğsündeki reklamlar göze batar. futbol romantikleri ister ki bir Barcelona gibi, armalarından gayrı bir "iz " olmasın formalarında. Dedim ya, onlar bile şöyle bazen geri dönüp "şu reklam bizim formaya ne çok yakışmıştı" derler...

Fikir babası Erzik

Reklamın dizaynı ve yazı karakteri mühimdir. Çünkü başarılı uygulamalar formayla özdeşleşir ve kolay benimsenir. Bunun en çarpıcı örneği Beşiktaş - Beko iş birliğidir.

Bu birlikteliğin kanıksanmasında uzun yıllar süren iş birliğinin büyük etkisi vardır.

Türkiye 'de futbol kulüplerinin forma reklamı almasının fikir babası Şenes Erzik 'tir.

Yabancı kulüplerin bu kazanç kapısını fark eden Erzik, üç büyüklere konuyu açar ve nihayetinde 1977'de ve sonrasında 1980'de de Resmi Gazete 'de yayımlanan yönetmelikle 30x15 cm ebatlarında forma reklamına cevaz verilir. Ancak sigara ve Alkol ürünlerinin reklamlarına yasak konulur. Ne var ki ileride bu yönetmelikte bir değişiklik yapılmış olsa gerek, çünkü Adana Demirspor 'un "Efes Pilsen" göğüs reklamıyla çıkmışlığı vakidir.

Samantha Fox göğüste

Fakat en ilginç forma reklamı nedir diye sorarsanız söyleyeyim: Samanta Fox ! Altay bir maçlığına 80'lerin kült olmuş ünlü pop müzik yıldızı Samanta Fox yazılı reklamla sahaya çıkmıştır.


Fox 'un sesinden çok göğüsleriyle meşhur olduğunu da hatırlarsak bu "Samanta Fox 'lu forma göğüs reklamı" daha bir anlam kazanıyor!

En iç burkutucu forma göğüs reklamı ise kuşkusuz Adanaspor 'undur. Uzanlar'ın elinde heba olan kulüp, meteliğe kurşun sıkıp formasına reklam bulamadığı günlerde protesto babında takım posterini formasına basarak çıkmıştır sahaya.

Daha fazla yan pas yapmadan topu dikine oynamakta fayda var. Konumuz üç büyüklerin forma reklamları üzerinden farklı bir okuma yapmak. Araştırmalarıma göre Galatasaray 15, Fenerbahçe 16 ve Beşiktaş da 15 farklı firmanın reklamını göğsünde taşımış son 30 yılda. Toplam 46 gibi gözükse de aslında bu sayının 50-55 olması muhtemel. Özellikle 80'lerin başında takımların bir sezonda birkaç forma reklamıyla çıktığı bilinmektedir.

Ticari anlamda ilk forma reklamı 1977-78 sezonunda görülse de esasen bana göre ilk reklamı -siyasi içerikli olsa da- Beşiktaş taşımıştır.

Cemal Gürsel reklamı

Beşiktaş futbol takımı, 27 Mayıs 1960'ta kimine göre "ihtilal" kimine göre ise "darbe" olan hareketi gerçekleştiren Cemal Gürsel 'i "selamlamak" adına her bir futbolcusunun göğsünde paşanın isminin bir harfinin yazılı olduğu formalarla çıkar.


Böylece yan yana dizili 11 futbolcunun göğsündeki harfler soldan sağa okunduğunda "CEMAL GÜRSEL " adı ortaya çıkmaktadır. Bu "siyasi reklam" sahalardaki ilk forma reklamı değil de nedir!

Neyi anlatır forma reklamları? Çok şey. Memleket 80'lerin başında siyaseten askeri, iktisaden de bankerlerin darbelerine maruz kalmıştır. Bir iki yıl içinde hepsi batacak olan bankerler, işler tıkırındayken hem futbol sahalarının reklam panolarını hem de kulüplerinin formalarının göğsünü süslemişlerdi.

Bankerler sahada

Galatasaray göğsünde Süren Ailesi'nin menkul değerler şirketi MEBAN'ı taşırken Beşiktaş, banker Cengiz Baki Aygün'ün BAKO'sunu ve Fenerbahçe de Cevher Özden'in Banker Kastelli'sini taşımıştır. Dönemin yüksek faizci bankaları "İstanbul Bankası" ve"Hisarbank" da yine Fenerbahçe 'nin göğsünden reklam yapmaktadır. Sürmenler'in"BağBank"'ı ise Beşiktaş 'ı seçmiştir. Kastelli 'nin kurduğu ancak daha sonra el değiştiren TİTİBank'ı da 80'lerin ortasında Beşiktaş 'ın göğsünde görünür...


Galatasaray 'ın göğsüne bir dönem yaklaşık 6 yıl "Türkbank" , damga vurur. Türkbank 3 yıl kadar da Fenerbahçe ile çalışır. Ancak sarı-lacivertli formayla en çok özdeşleşen banka"Emlak Bankası" olur. Bu banka 9 kez formada yer alır. Zaten 30 yıllık sürede en çok banka reklamı kapatır kanaryanın göğsünü. "VakıfBank" sadece 1 yıl yer alırken 80'lerin başında bir maça "Hisarbank" , bir maça da "İstanbul Bankası" ile çıkar.


Bir de şöyle bir ara görünüp kaybolan reklamlar vardır. Örnekse Beşiktaş 'ın Bozkurt Mensucat , İGS ve Aygaz Fırın, Fenerbahçe 'nin Saba'sı ve Rifle'ı, Galatasaray 'ın Adec Saat'i ve Borsaş'ı... Üç büyükteki ilk TV reklamı ise Sony ile Beşiktaş 'tadır.

Bir TV kanalının reklamını ise show tv ile Galatasaray yapmıştır.

30 yıl içinde en büyük sükseyi ise Marshall Boya yaptı zira Cimbom ile UEFA Kupası şampiyonluğu yaşayarak adını tüm dünyaya duyurdu .

Birçoğu piyasadan silindi

Neyi anlatır forma reklamları? İş hayatından bir meltem esintisi yaratanlarla bir kasırga etkisi yaratanların varlığını anlatır. Jet-Fadıl namıyla boy gösteren Fadıl Akgündüz 'ün Proton 5x5'i bir yıllığına Fenerbahçe ile sahalarda trafiğe çıkarken Cem Uzan 'ın saltanat devri ise Telsim ile bir yıllığına Fenerbahçe ve Galatasaray formalarında 7 düvele kendini duyurur. Evet 2000'ler bankaların değil, GSM şirketlerinin; Telsim, Aria, Turkcell ve Avea'nın hükümranlığına girmiş durumda. Neyi anlatır formadaki reklamları? Beşiktaş 'ın en büyük saadeti hem takım yapısında hem forma reklamında istikrarı sağladığı dönemde yakaladığını anlatır misal. Beşiktaş 'ın artık "Şahin"likten çıkıp "Mercedes"liğe terfi ettiğini düşünen yöneticiler Beko ile yollarını ayırmıştır. Böylece 88'den 2003'e kadar süren Türkiye 'nin en uzun forma reklamı anlaşması sona erer.

Neyi anlatır forma reklamları? Üç büyüklerin göğsünde yer alan firmaların neredeyse yarıya yakınının bugün ortada olmadığını anlatır. Birçok bankanın battığı görülürken bazı firmalar el değiştirip isim değişikliğine gitmiştir: Telsim , Vodafone ismini, Aria da Avea ismini almıştır. Bazı firmalar da faaliyetlerini sessiz sedasız sürdürür hale gelmiştir.

Neyi anlatır forma reklamları? Kulüpler için büyük bir kazanç, firmalar için de büyük bir tanıtım olanağını anlatır...

Bankaların çoğu battı

"BAKO", "Kastelli" ve "MEBAN" bankerlik faaliyetlerinin askıya alınmasıyla batarken, Has Ailesi'ne ait olan ve bir dönem Özer Uçuran Çiller 'in de genel müdürlüğünü yaptığı ve kökü 1847'ye dayanan ve bu anlamda Türkiye 'nin en eski bankası olan İstanbul Bankası 1983'te tasfiye edildi. 1981'de yönetimin Sürmenler Ailesi'ne geçen Bağ Bank , 1984'te tasfiye edildi. 1984'te kurulan ve 88'de Asil Nadir tarafından alınan "TİTİBANK" ayın yıl Impexbank adını aldı. 1994'de ise tasfiye edildi.

Ortakları arasında Çavuşoğlu Ailesi'nin de bulunduğu "Hisarbank" ise 1983'te battı.

Türkiye 'nin ilk ulusal özel girişim bankası olan ve Mesut Yılmaz hükümetinin düşmesine neden olan Türk Bank 2002'de tasfiye edilirken Emlak Bank da genel müdürü Engin CiVan 'ın karıştığı yolsuzluk sonrası banka tasfiye sürecine girmiştir. Korkmaz Yiğit 'in sahibi olduğu Bank Ekspres faaliyetlerine 2001'de son verdi. Emek Sigorta 'nın 2002'de tasfiyesine karar verildi. Denizcilik Bankası 'nın ismi 1983'te Türkiye Denizcilik Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirilirken, Telsim satıldıktan sonra Vodafone adını aldı. Aria ise Aycell birleşerek Avea adıyla yoluna devam etti. Fadıl Akgündüz 'ün Türkiye 'ye getirdiği Proton ise faaliyetlerini bugün Ulu Motor ile sürdürüyor. İGS , KİP , Beslen Makarna ve Rifle gibi markalar eskisi reklamlarda gözükmezken Beko da stratejisini değiştirdi.


-Alıntıdır-