Sayfalar

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Türk'ün Sembolü Fenerbahçe




Şampiyonlar Ligi 3. Turdaki rakibimiz Vaslui'nin Başkanı Adrian Porumboiu: "Osmanlı'yı yendik, Fenerbahçe'yi de yeneceğiz!" demiş.

Bu Türk düşmanlığı dolu bakış açısını George Hagi'den biliyoruz biz. "Zamanında onlar bizi sömürdü, ben de onların parasını yiyorum" diyerek Galatasaray'a Romanya'nın apaçilerini doldurup kazıkladığına çok defa şahit olmuştuk.

Bir de dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. Panatinaikos, Paok, Vaslui v.b. Türk düşmanlığı yapan takımlar bu düşmanlıklarını Fenerbahçe ile eşleştiklerinde yapıyorlar. Diğer takımlarla araları iyi oluyor nedense?

"Türk'ün kalbi seninle atar..."

19 Temmuz 2012 Perşembe

Fenerbahçe 1-1 MTK Budapeşte (Hazırlık Maçı)


Yaklaşık 2 aylık hasret 2 asır gibi gelir Fenerbahçeli'ye. Millet Fenerbahçe'ye aç. Her kafadan yorumlar çıkması doğal. Hazırlık maçında skordan çok takımın yeni sezon için oyun bazında verdiği güvene değinmek gerek. Takım pas trafiğini arttırmış (tahminim en az 600'dü), daha da iyi olacağı düşüncesindeyim. Takım daha da bir takım olacak gibi yeni sezonda sadece futbolla ilgilenerek.

"Ben hazırım" diyen futbolcular da vardı, "ben zaten hep hazırdım" diyeni de; Alex De Souza gibi. Yıllandıkça güzelleşen şarap misali. Dört dörtlük oynayanlar da vardı
 Hasan, Gökhan, Serdar gibi. Pas trafiğine ayak uyduramayıp o tatlı oyunu bozan da vardı Mehmet Topuz gibi.

2 asırlık hasretten sonra Fenerli'nin dilinde olumsuz da olsa yaparken zevk aldığı aşikar olan yorumlar vardı elbette. 
"Futbol basit bir oyundur, basit futbol oynamak zordur" der Cruyf. Bu basit oyunun profesörü de çok oluyor doğal olarak. Ordinaryüs'ü tek.
Recep ve Salih beklentilerden fazla umut verici. Gençler her zaman hayalleridir Fenerbahçeli'nin.  Salih ne Emre, ne Alex, ne de başkası gibi değil, onlar gibi kendine has tarzı olan bir oyuncu. Rıdvan'ı ucundan izledi bizim nesil, Recep'i tam izlesin temennim. 

İlk gol Alex De Souza'dan. 2012-2013 sezonu hayırlı olsun..